Monday, September 2, 2013

Gitmek üzerine

Merhabalar,

Düşüncelerini kafasında rahat toparlayamayan birisi olarak yazmak benim için önemli bir olay. Çoğu zaman saman alevi gibi parlayan fikirlerin ve düşüncelerin bir yerlere kazınması gerekiyor, ya da birine anlatmak ki genelde yazmak konusunda daha başarılı olduğum bir gerçek.

Bunları göz önünde bulundurursak bu kadar az yazmamın bir sebebi olmalı. Eğer yanılmıyorsam bu sebep eskiden yaşamaya ve üretmeye duyduğum heyecanı kaybetmemdir. Beni hep rölantide tutup, aza tamah ettiren yaşamım ve döngüm, en sonunda "daha fazla" yı arzulayan şeyi öldürdü bendeki. Sanırım hayat hep rölantide gitse hiç şikayet etmem, belki mutsuz olurum, tabii bu da rölantinin bir parçası. Al sana kısır döngü.

En büyük korkum hayatımın bu şekilde devam etmesi. Cür'et etmesi zor olanın bile denenmediği, ancak saman alevinden daha kısa süren hayallerde kaldığı bir hayat bana göre değil biliyorum. Ama korkarım bunu değiştirmek o kadar kolay değil, enfeksiyon kapılmış bir kere, bırakalım iyileşir demekle olmaz. İşte bu yüzden gitmeliyim.

Üniversiteye girdiğimden beri en çok istediğim şey yurtdışında okumaya devam etmekti. Mezun olduktan sonra iyi maaşı olan bir işe girmem çok yüksek ihtimalliydi. Ama en çok okumayı istedim, araştırmayı, bilime katkıda bulunmayı istedim. Kendimi hem akademik, hem insani boyutta geliştirebilmek için bunun yurtdışında olması gerekiyordu. 5 senelik üniversite hayatımın ilk 4 senesi boyunca herhangi bir gerçekliği olmayan bu istek, geçen sene İsviçre'ye gitmemle ilk sınavını vermişti. Hayatımın en üretken, en mutlu ve en kendim gibi olabildiğim 2.5 ayını yaşadığım o zamanlar anlamıştım gerçekten gitmek istediğimi. Çalıştığım işten, ettiğim sohbetten, oynadığım basketboldan bu kadar keyif almamıştım.

Son 1 yılımı ise bu hayali gerçekleştirecek başvurularla geçirdim. En sonunda gideceğim yer kesinleşti ve vize işleri başladı. Son 1 ayda ise bütün gereken belgeleri topladım. 3 gün sonra vize görüşmem var ve eğer vize alırsam Eylül ayının sonunda gidiyorum Almanya'ya. Yani anlayacağınız tüm hayaller ciddiye bindi.

Herşey yolunda görünüyor şu ana kadar di mi? Ama nedense bir aydır kafam allak bullak, 5 yıldır hayalini kurduğum şey ile burada kalmak arasında bitmek bilmez bir iç savaş yaşıyorum. Gitmenin ve kalmanın kendi içinde artıları ve eksileri var, bunları daha sonra yazıcam, ve her ne kadar gitmek, kalmaktan daha ağır bassa dahi, çoğu zaman uyutmuyor düşünmesi. En ufak heyecan dahi hissedemiyordum gidecek olduğum için. Ama bu geceden beri kafamda tek bir düşünce var, "start over". Artık gitmeliyim ve herşeye yeniden başlamalıyım. İşte bu sayede kendim gibi hissettiğim, üretken ve mutlu olduğum zamanlara geri dönebilirim. Yani neymiş, gidilmeliymiş.

One-way ticket diye bir gerçek var.

Mert