Saturday, June 25, 2022

Kaçamadım

Bedenim çoktan kaçmıştı acıların diyarından. Ama ruhum kaçamadı. Eğer bu ikisi ayrı dünyalarsa, ruh ve beden, neden kalbim ağrıyor böylesine? 

Friday, February 18, 2022

Sadece dursak

 Ozledim seni Irem. Fazla soylemekten cekiniyorum, biliyorsun. Bunu soyledigimde beni anlamani yitirmek istemedigimden bu, bunu da bildigini biliyorum. Bir sozum var ki, sana soyleyebilecegim tum seyler icerisinde en dogrusu, ve belki de en guzeli. Seninle biz sevgilim, tum hayata karsi yan yana, el ele beraber duruyoruz. Tum zorluklara beraber gogus geriyoruz. Seninle tanistigimdan beri bu boyle oldu, aksi yasanmadi, curet edip de soyleyecegim ki asla da aksi yasanmayacak. Sen benim esimsin, ve bunu soyledigimde nelere sahip oldugumuzu dusunmedigim, sukretmedigim, hayran olmadigim, bunca zamandan sonra sasirip kalmadigim bir an bile yok. Bir an bile. 

Yan yana olsak, sadece dursak. 

Mert'in

Friday, January 21, 2022

5 ay

 Her ayi, her gunu sayiyorum. 5 ay oldu. Sizi yanina ceken insanlar olur ya, ya da daha dogrusu yaninda olmayi sevdiginiz insan. Benim icin, dogdugum gunden beri iki kisi var, yanlarinda olmayi sevdigim. Yani onlar oradayken, ben uzaktayken yanlarina gittigim. Onlar gelmeyi sevmeseler bile. Babam ve babaannem. Simdi birisi yok, digeri ise bana cok uzak.


Butun bu gunleri saymak, unutmamak bir lanet mi bilmiyorum. Hepimizin basina geldigi/ gelecegi icin, bunlardan cogunu da beni oldugu gibi kotu etkiledigi icin bir lanet sayamiyorum. Artik daha hayatin boyle oldugunu kabullenme tarafindayim. Gozlerimin bir anda doldugunu hissettigimde durabiliyorum artik. Ama oyle cok ozluyorum ki. Yaptiklarimizi ve yapamadiklarimizi ozluyorum. Yapabilecek olduklarimizi, ertelediklerimizi ozluyorum. Konustuklarimizi, konusmak istediklerimizi, birbirimize anlatma ihtimalimizi ozluyorum. Ne kadar icine kapanik, sessiz bir insan oldugunu biliyor, bunu erdem saydigini, sorsam asla anlatmayacagini biliyor, ama yine de bir gun konusabilme ihtimalimizi, onun bana en sonunda tum yasadiklarini, fedakarliklarini, zorlandiklarini, hayalini kurduklarini, tum yalinligiyla, sadece oglu degil, en buyuk destekcisiymisim gibi anlatabilecegi gunun gelecegini bekleyerek yasiyordum. Hatta son konusmalarimizdan birinde bana bunu hissettirdigi bir an bile olmustu. Benimle boyle asla konusmazdi, biliyorum. Buyuk hep oydu, ben onun ogluydum. Kendi annesi, onun annesi olsa dahi onun sorumluluguydu. Ona da anlatmazdi. Ablasina soylemezdi. Esiyle zaten konusmazdi.


Ama butun bunlar onu iyi yapmadi. O anlatmadi, kendi yanlislarini yapti. Kimse yardim etmedi. Onu sevenler, ona yardim ederdi. O ise sevdiklerini uzmemek icin yardim istemedi, anlatmadi. Biliyorum, cunku ben de boyleyim. Dunyayi omuzlamaya calisip, kimseyi uzmemek icin yardim istemeyip, en sonunda kendimi tuketip, sevdiklerimi uzerek bir seyler yaptigimi zannetigim cok an oldu. Yanlis oldugunu her seyden daha iyi biliyorum artik. Lakin yine de farkli davranmak bir o kadar zor. O yuzden babamin bana her seyi olmasa bile bir kismini anlatmak istedigini hissettigim o an, benim babama en yakin oldugum andir. Bunu ancak bugun anliyorum. Onu cok ama cok ozluyorum. Onunla olan hayatimi degil, insan olarak onu ozluyorum. Varligini istiyorum, onsuzlugun getirdigi zorluklar umrumda degil. Yine ona kosmak, ona yakin olmak istiyorum. Gerisi isterse cok cok daha zor olsun.


Gunleri saymaktan hic vazgecmeyecegim. Hic bir anlami olmasa bile.


Oglun