Saturday, June 28, 2014

başka bir cuma gecesi

Merhabalar,

En son bi cuma gecesi yazmıştım, az önce teyit ettim. Düşüncelern dağınıklığının yaratabileceği en acınası yalnızlıkta geçen bir gece daha. Tam da neden sigara içmediğimi sorgulamama neden olacak gecelerden birisi. O kadar yazasım yok ama anlaşılasım var ki kollarım halsizlikten omzumu terkedip gidecek sanki. Az önce yakalandığım feci sağanağın hiç bi etkisi yok bunda, yemin ederim.

Kitapların ıslanmamasını istemiştim, harbiden tek düşündüğüm buydu. Bi de yağmurun aynı şiddette yağmaya devam etmesi, zaten daha şiddetli yağamazdı heralde. Dünyanın en rahat ayakkabılarını giymeyi tercih etmem ve elbette onların da su geçiren cinsten olması talihsiz bi tesadüftü. Bütün yol boyunca içimden yağmur yağmasını, hem de bardaktan boşalırcasına, tam da benim üstüme boşalırcasına yapmasını istediğimi falan da inkar etmiyorum. Bu yağmura, anlaşılabilmesi muhtemel olduğu üzere, saçmasapan anlamlar yüklediğimde utanmadan söyleyebileceğim bir başka deliliğim. Neymiş efendim, yağmur yağarsa, içindeki saçmasapan ikincil, üçüncül, kısacası çoğul sesler susar, garip yavrunun neyi yakardığı duyulurmuş, eğer öyle bişey varsa. Diğerlerinin dediği gibi başını örtecek bi yer bulup yağmurun geçmesini beklemezmiş bu ses. Ahmaklık akademisinden hayat boyu başarı ödülü almayı hakettiği de diğer tüm seslerin dilinde.

İyi cümle alıştırması oldu. Sanırım bunlar benim düşüncelerimin en önemsiz kesitlerinin amatörce,samimiyetten uzak lakin hissiyata yakın, kelimelere dökülmüş hali.

Şimdilik iyi geceler,

Mert